ÇALIŞMALARIMIZ…
Benim işim baba mesleği. Nakliyeci bir aileden geldim. Düzce, Kaynaşlı yani memleketimizde çok fazla iş sahası olmadığı için hasbelkader bu işe başladım. Yıl 1987… O tarihte 2 aracımız vardı. Sonraki süreçte çevrede bu işi yapan arkadaşalarıda toplayarak bu sektöre girmiş olduk. 1994 yılında ise şirketleşme sürecimiz başladı. Çünkü bölgemizdeki gelişmeler, taşımacılıktaki gelişmeler ve limanların bu bölgede çoğalışı beraberinde taşıma ve lojistik ihtiyacınıda getirdi. Bizde bunları göz önünde bulundurarak, yatırıma ve dolayısı ile büyümeye yöneldik. 1997 de yeni bir yatırımla hem maden hemde nakliye sektöründe faaliyet göstermeye başladık.
Esas işimiz dökme yük taşımacılığı…
2004 yılında ise, bölgemizde konteyner taşımacılığı gelişince, bizde konteyner taşımacılığına uygun 30 dönümlük; iş dolum, boşaltma, yükleme, bekleme gibi bölümleri olan bir konteyner terminali kurduk.
Ama esas işimiz dökme yük taşımacılığı… Bunların yanı sıra 2004 yılında Yıldızlar Holding bünyesinde İGSAŞ Körfez Limanını kiraladık. 10 yıldır bu limanın işletmeciliğini yapıyoruz. Burda yaklaşık 6-7 milyon tonluk taşıma kapasitemiz var. Ayrıca eşleme yapıyoruz, hemde gemilerden depolara gelen malların nakliyesini yapıyoruz.
250 araçlık bir taşıma filomuz var. Taşıyıcı, yani dorse sistemimizde, dökme yük taşımacılığında iddialıyız. Bu alanda yaklaşık 250 adet dorsemiz var. 100 adet konteyner taşıyıcı dorse ve 46 adet iş makinesi ile liman hizmetleri vermekteyiz.

SEKTÖR İÇİN TAVSİYEMİZ…
Taşımacılık sektörü, paranın çok önem arz ettiği, daha doğrusu kendi gerekliliğinin hissedildiği bir sektör. Bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin önünün kesilmemesi gerekiyor. Ancak bankalar “Araba ve dorseler teminat olarak kabul edilemez” diyerek ne kadar aracınız olurda olsun sermaye sağlamıyor. Bu çok ciddi bir sıkıntı; çünkü şirketler sermaye olarak kendini geliştiremediği için farklı alanlarda da gelişim sağlayamıyor.
Birde bizim sektör suistimale çok açık. Suistimalden kastım; nakliyecilikte iş imkanlarının iyi olmasından kaynaklı, işi bilmeyen ve tecrübesi olmayan pek çok kişinin nakliyecilik yapması. Bu durum sektörde çok anlaşılmayan ve kontrol altında olmayan bir rekabet ortamı yartıyor. Birinin 1 liraya mâl ettiğini diğeri 10 liraya mâl edince iş içinden çıkılmaz hâl alıyor.
K1 ve R1 belgeleri olmadan çalışan firmalar ise sektördeki en büyük sıkıntı. Devlet 2007 yılında bir karar aldı. Bu karara göre belgeli taşımacılık diye bir sisteme geçildi. Ancak denetim yetersizliği nedeni ile bu sorun çözüme kavuşmuş değil. Belgesi olmayan araçlar hala iş yapabiliyor.

Nakliye sektöründeki eğitim ve denetim faaliyetlerinin düzenli hale getirilmesi için; sivil toplum örgütlerinin bilgilendirilmesi ve bu konuya destek vermeleri sıkıntılarımızın bir anlamda çözülmesine yardımcı olur.
Belgeli taşımacılığın denetlenmesi ve mevcut belgelerin sürelerin dolmasına rağmen takipsizlikten kaynaklanan sorunlar bizim en büyük sıkıntımız. Bu konuda devletimizin bir şekilde belgesiz çalışan firmaları engellemesi gerekiyor. Özellikle bu denetim mekanizmalarının limanlarda da uygulanması gerekiyor. Nakliye sektöründeki eğitim ve denetim faaliyetlerinin düzenli hale getirilmesi için; sivil toplum örgütlerinin bilgilendirilmesi ve bu konuya destek vermeleri sıkıntılarımızın bir anlamda çözülmesine yardımcı olur. Birde ülkemizde bireysellik ön planda olduğu için yavaş gelişiyoruz ve geç kalıyoruz. Az sermaye ile çok para kazanma anlayışının değişmesi şart. Taşımacılığın tüm kollarını iyileştirme yapılması ve yeni hedefler doğrultusunda hareket edilmesi gerekir.